Geçmiş yıllardan başlayarak günümüze kadar artan çevreye duyarlılık, kalkınma ve çevre arasında ki ilişkiyi gündeme getiren çevresel etki değerlendirmesi çevre üzerinde ki önemli etkilerin belirlendiği süreçtir. En etkin çevre yönetim aracı olan günden güne değer kazanan ÇED Türkiye de ilk kez Ağustos 1983 yılı 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 10. Maddesiyle çevre mevzuatına girmiştir. ÇED planlanılan projelerin çevreye olabilecek etkilerin artı ve eksilerinin değerlendirilmesi eksi oluşturabilecek yönlerinin önüne geçilmesi ve yahut çevreye zarar vermeyecek derecede en aza indirgenmesi amacı ile ülke kaynaklarının korunduğu bir kalkınma sürecine ulaşmasına olanak sağlamıştır. 
ÇED yönetmeliğine tabi tutulan faaliyetler Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Projeler Listesi (EK-I) ve Seçme Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler Listesi (EK-II) olarak ayrılmış ve yedi alt sektör grup olarak karşımıza çıkmaktadır. 
ÇED Yönetmeliğimizde ki sektör grupları şu şekilde sıralanmaktadır;
	- Madencilik,
- Turizm,
- İlaç ve atıklar, Kimya,
- Ulaşım, alt yapı,
- Tarım ve Orman
- Sanayi Tesisleri
- Enerji
ÇED Yönetmeliğine tabii projelere verilen kararlar faaliyet başlatılması için yeterli değildir. Bu nedenle gerekli izin, onay ve ruhsatların alınması gerekmektedir. ÇED Sürecinin prensipleri; planlanma süreci, olabilecek ilk aşama da iletişim, sorumluluk, karar verme, demokrasi ve esnekliktir. 
Kapsam Belirleme
Kapsam belirleme, çevresel faktörlerin etkili bir şekil de planlanmasını ve yönetilmesini sağlar. Aynı zamanda tüm önemli bilgilerin kapsam belirleme aşamasında belirlenmesi nedeni ile proje gelişimi içerisinde meydana gelen aksamaların önüne geçer. Bunların yanı sıra olarak kapsam belirleme, çevresel bilginin toplanmasından sonra etki değerlendirme yöntemlerinin uygulanması sırasında oluşabilecek hata risklerini ve tutarsızlıklarını azaltır.
Kapsam belirleme sürecinde kimlerden fikir alınmalı?
	- Çevre ile ilgili yetkili kurum ve kuruluşlar
- Diğer ilgili taraflar
- Genel kamuoyu